Teak Ağacı

Teak Ağacı

TEAK AĞACI

 Teak ağacı 90-115 sene arasında kesime gelir Yatlarda ve gemilerde, suya temasta bu
ağaç kullanılır. Deniz suyuna, haşerata, güneşe ve diğer etkenlere karşı 500 seneye
yakın direnme gücü vardır.

 Hindistanın güney kısımlarında Almanların yürüttüğü kazı çalışmalarında 800-900
yıllık mezarlardan tik ağacından yapılmış nesneler yara almadan ve çürümeden gün
ışığına çıkartılmıştır.

 Tik ağacı, haşere ve kurt barındırmaz. Bunun sebebi sahip olduğu sıkı doku ve
yağlı bir ağaç türü olmasıdır. Tik ağacı, doğal ortamında 30-40 metre yüksekliğe
ulaşabilir. Erişkin ağaçtan elde edilen mobilyalar karamel rengindedir.

 Ürün zaman içerisinde rengini kaybeder tekrar orjinal rengini kazandırmak için ise;
tik yağı ile yağlamak yeterlidir. Tik bahçe mobilyaları, her türlü hava koşullarına
dayanabilir. Zamanın yıpratamadığı tik ağacından yapılır. Özelliklerinden dolayı
ağaçların en kıymetlisidir, nadir bulunur tıpkı bir elmas gibi. Kaliteli üretim ile
pırlantaya dönüşür.

 Tik ağacı yalnız Uzak Doğu’da Burma (Myanmar) ve Endonezya’da yetişir, az miktarda
komşu ülkelerde de bulunur. Burma’dan kereste ve tomruk, Endonezya’dan mamul mobilya
(tik bahçe mobilyası ve (colonial teak) iç mekân mobilyası) olarak ihraç edilir.
– Bilinenin aksine, sürekli dış mekanda kullanılan teak ağacının beyazdan grileşmeye
doğru renk değiştirmesi teak ağacının hakiki ve iyi kalite olduğunun göstergesidir.

 Teak mobilyaların yeni görünümünü korumak ve ömrünü uzakmak için mutlaka sezon
başlarında periyodik bakımlarının yapılması gerekir.

Yazıyı Beğendiniz mi?

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş

yorum ekle

Sedir Ağacı

Sedir Ağacı

SEDİR AĞACI

Sedir Ağacı Nasıl Bir Ağaçtır?

 Çamgiller ailesinden, yaprak dökmeden her daim yeşil kalabilen, yaklaşık 30-40 metre
uzayan, uygun koşulları bulduğunda bin yıl yaşayabilecek kozalaklı bir ağaç türüdür.
Tohumdan çoğalan bir ağaç olan sedir 3-5 yılda bir tohum verir ve tohumları çok
değerlidir. Kozalakları fıçı şeklinde olan sedir ağacının kozalaklarında bol reçine
bulunur. 26 ay gibi bir sürede kozalakları olgunlaşan sedir ağaçlarının çam
kozalaklarından farkı aralarında boşluk olmamasıdır. Genellikle Akdeniz havzasında
yetişen ağacın 4 türü bulunmaktadır.

Atlas Sediri
Himalaya Sediri
Kıbrıs Sediri
Lübnan Sediri

 8837_hardy-cedar-of-lebanon-cedrus-libani-stenocoma_2-600×600 Reçineler, ağacın herhangi
bir nedenden ötürü yaralanması halinde kendi kendini tedavi etmesine yardımcı olur,
ayrıca kimyasal yapısı nedeniyle bitkiyi böcek ve kurtlardan korur. Bu nedenle çam,
selvi, göknar gibi reçineli ağaçlardan elde edilen keresteler böceklere ve kurtlara
karşı dayanıklı olduğu için tercih edilmektedir. Bu reçinenin ağaçlara sağladığı
diğer bir faydada oksijenle temaslarını kesip bozulmalarını önlemektir. Bu özellik
ayrıca Eski Mısır’da ölülerin mumyalanmasında kullanılmış, halk arasında antiseptik
özelliği sayesinde de sık kullanılmıştır. Bu reçine sayesinde suya karşı dayanıklı
yapısı nedeniyle antik uygarlıklar tarafından, gemi yapımında kullanılmıştır.
Sedir ormanları tarih boyunca en çok yıkıma uğrayan türdür; zira odunu değerlidir,
fakat fiziki koşulları ve ulaşımın kolay olmaması Toroslar’da ki varlığını sürdürmeye
devam etmesine neden olmuştur bugün en geniş sedir ormanı Toroslar’da bulunmaktadır.
Bizde Toros Sediri olarak adlandırılan ağaç Lübnan Sediri olarak da bilinir bir diğer
adı Katran ağacıdır.

 Sedirler ışığı sevdikleri için yarı ışık ağacı da denir. Sedir ağacı kutsal kitaplarda
da geçer ve kuvvetin ve gücün temsili olarak görülür. Lübnan bayrağındaki sedir de
gücü temsil etmektedir.

Yazıyı Beğendiniz mi?

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş

yorum ekle

Sarıçam Ağacı

Sarıçam Ağacı

SARIÇAM AĞACI

 Sarıçam ağacı, çamgiller familyasından olup, Kafkaslar, Kuzey Asya, Sibirya ve Avrupa’nın
genelinde yaygın olarak görülen bir çam türüdür. Türkiye’de ise sarıçam ağaçlarının
kapladığı alan 757.426 hektardır. Türkiye’de Batı ve Doğu Karadeniz’in güneye bakan
yamaçlarında, Doğu Anadolu’da, Güney Marmara’da sıkça görülür. Sarıçam ağaçları kuru
topraklarda gelişim gösteremez. Uygun toprakta daha hızlı gelişir. Rüzgara ve soğuğa
karşı son derece dayanıklıdır. Kumlu ve killi topraklarda yetişir ve bol güneşe ihtiyaç
duyar. Köklerinin sağlamlığından dolayı fırtınaya dayanıklıdır. Adını gövde kabuğunun
sarı olmasından alır. İnce dallı, narin gövdeli ve sivri tepeli bir çamdır. Yetişkin
olan sarıçam ağaçlarının boyu 40 metreye kadar ulaşır. Sarıçam ağacı belirli yaştan
sonra yani 100 ile 120 yıldan sonra artık gelişimini durdurur. Yetişme ortamına göre
20 ile 40 metre arası boy uzunlukları olur. Sarıçam ağacı gövdesi kabukları, genç
ağaçlarda ve yaşlı ağaçların üst taraflarında sarı, kirli sarı veya kırmızımsı bir
renktedir. Gövde budakları küçüktür. Buna bağlı olarak odun kaliteleri yüksektir.
Soğuğa, dona ve kuraklığa karşı oldukça dayanıklıdır. Türkiye’de Sinop, Boyabat Göktepe
Ormanları, Eskişehir’de Çatacık ormanlarındaki sarıçam ağaçları sivri tepeli ve düzgün
gövdelidirler.

Sarıçam Ağacı Kullanım Alanları

 Sarıçam ağacının kendine has kokusu iğne yapraklarındaki ester yağından kaynaklanır.
Bu yağ renksizdir. Sarıçam ağacında bulunan bu yağ hoş kokusu sebebi ile hastanelerdeki
kliniklerde, labaratuvarlarda ortamın havasını iyileştirmek sebebi ile kullanılır.
Sarıçam ağacı kalite açısından en yüksek oduna sahiptir. Bu nedenle doğramada, mobilyada,
parkede ve kaplamada kullanılan sarıçam ağacı kereste kalitesiyle en çok tercih edilen
çamlardandır.

Yazıyı Beğendiniz mi?

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş

yorum ekle

Meşe Ağacı

Meşe Ağacı

MEŞE AĞACI

 Dünyanın her yerinde yetişen ve yaklaşık 400 çeşidi bulunan meşe ağacı,
20 farklı çeşidi ile de ülkemizde yetişmektedir. Sulak alanları sever.
Bu bölgelerde daha iyi yetişmekte ve güneşle direkt temasla değil, gölge
sıcaklığında güzel büyümektedir. Palamut adında meyvesi ile sanayi
kuruluşlarına hammadde sağlamakta ve pelit adı verilen kısmı ile
hayvancılığa katkı sağlayan bir ağaçtır. Meşe ağacının kendiliğinden
görüldüğü ülkelerde süs ağacı olarak değerlendirilmektedir.

 Mobilya sektörü için dayanıklı bir malzeme niteliğinde olması,
sağlam mobilyaların üretimini sağlamaktadır. Ancak en çok boya sanayisinde
kullanılan meşe ağacı, aynı zamanda gemi yapımında da tercih edilmektedir.

 Yapılan araştırmalara göre meşe palamudunun kemirgen hayvanlar için oldukça
besleyici bir besin maddesi olduğu ortaya çıkmıştır. Geniş dalları sayesinde
birçok kuşun da yuva yapmasına olanak sağlayan bir ağaçtır.

Navigasyon

1. Meşe Ağacı Nedir?
2. Meşe Ağacının Özellikleri Nelerdir?
3. Meşe Ağacının Türleri Nelerdir?
4. Meşe Ağacının Faydaları Nelerdir?
5. Okur Yorumları
Meşe Ağacı Nedir?

Meşe Ağacı Nedir?

 Suriye, İran, Afganistan, Lübnan, Pakistan, Yunanistan ve
Irak gibi ülkelerin anavatanı olduğu meşe ağacı, farklı türleri ile her mevsim
canlılığını koruyan bir ağaçtır. Kayıngiller (Fagaceae) familyasına ait, cins
ismi Quercus olan bir ağaç türüdür. Eski inanışlara göre Zeus’un kutsal ağacı
olarak kabul edilmiştir. Meşe ağaçlarından oluşan ormanlar diğer ormanlardan
pek çok farklı özellikleri bulunur. En ilginç özelliği ise yazların serin,
kışların ise ılık bir etki göstermesidir. Aynı zamanda doğal afetlerin
önlenmesinde meşe ağaçlarının etkili yönü keşfedilmiş ve meşe ormanlarının
çoğalması için gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Meşe ağacının meyvesi sadece
palamut olmayıp, üzerinde oluşan meşe yosunu yağı da sağlık için oldukça yararlı
olmakta ve tıp alanında çalışmalarda yer almaktadır.
Meşe Ağacının Özellikleri Nelerdir?

[Meşe Ağacının Özellikleri Nelerdir?] Meşe ağacı insan sağlığı için faydası büyük
olan ve ülkemizle birlikte diğer ülkelerde de oldukça çok olan bir ağaçtır.
Özellikle palamudun hayvanların beslenmesi ve yüksek oranda protein içermesinden
dolayı oldukça değerli bir ağaç konumundadır. Eski çağlardan beridir günümüze
uzanan meşe ağacının varlığı, farklı kullanım amaçlarına sebep olmuş ve eski
dönemlerde ekmek ve kahve yapımlarında değerlendirilmiştir.

Meşe ağacı yetiştirilmesi için özel bir alan gerektirmeyen ve uygun görülen
yerlerde yetiştirilmeye elverişli bir ağaçtır. Bu nedenle yaygın bir şekilde
görülme sıklığına sahip olan meşe ağacının da aynı doğrultuda pek çok kullanım
amacı mevcuttur. Ancak sulak alanlarda daha elverişli olmasından dolayı, bol yağış
alan bölgelerde yetiştirilmesi tavsiye edilmektedir. Yaklaşık 500 yıl ömre sahip
olmakla birlikte boyları 30 metreye kadar ulaşabilmektedir. Meşe ağacı meyvesi
palamudun çay olarak kullanım şekli birçok mide ve bağırsak rahatsızlıklarını
iyileştirmede etkili olmaktadır. Çocuklarda sık görülen kabızlık ve ishalin
giderilmesinde palamut çayının etkisi büyüktür.

Meşe ağacı, ağaçlık alanları seven ve çevresini yeşil görmek isteyenler için
yetiştirilmesi en uygun ağaçlar arasındadır. Oldukça geniş çaplı bir ağaç türü
olmasından dolayı geniş arazilerde yetiştirilmesi uygun olan meşe ağacı, suyu ve
gölgeyi seven bir yapıya sahiptir. Bu sebeple ilk kez meşe ağacı dikilecek olan
yerlerde bu özelliklerin olmasına dikkat etmek gerekir.
Meşe Ağacının Türleri Nelerdir?

Meşe Ağacının Türleri Nelerdir?

 Dünyanın hemen her yerinde, 400 kadar türü bulunan
meşe ağacının, ülkemizde yaklaşık 20 türü yetişmektedir. Ülkemizde yetişen meşe
türleri şunlardır;

Saplı meşe
Sapsız meşe
Lübnan meşesi
Saçlı meşe
Doğu Karadeniz meşesi
İspir meşesi
Tüylü meşe
Macar meşesi
İran palamut meşesi
Makedonya meşesi
Kasnak meşesi
Pırnal meşe
Kermes meşesi
Yalancı tüylü meşe
Boz pırnal
Anadolu palamut meşesi
Mazı meşesi

Meşe Ağacının Faydaları Nelerdir?

 Meşe ağacından ziyade meyvesi olan palamudun
insan sağlığı için faydaları oldukça fazladır. Kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı
etki gösterdiği için diyabet hastalarının rahatlıkla kullanabileceği bir besin
maddesidir. Yüksek miktardaki protein ve karbonhidrat seviyesinden dolayı besleyici
özelliğe sahiptir. Fındık ile benzerlik göstermesine karşın palamutta yağ miktarı
düşük düzeydedir. Ayrıca mineraller bakımından zengin olduğundan; kalsiyum, demir ve
fosfor eksikliği yaşayanların kullanmalarında fayda vardır. B12, B6 ve tiamin
vitaminleri de palam
içinde yoğun miktarda bulunan vitaminlerdir.

Yazıyı Beğendiniz mi?

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş

yorum ekle

Ladin Ağacı

Ladin Ağacı

LADİN AĞACI


 Ladin ağacı, Çamgiller ailesine (Pinaceae) ait olan ve ülkemizde genellikle
Doğu Karadeniz’de yetişmeye müsait bir ağaçtır. Kış aylarında iğneli yapraklarını
dökmeden devam eder ve rutubetli topraklarda yetişmeye elverişlidir.

 Başka ağaçlarla bir araya geldiğinde orman oluşturma özelliği vardır.
Çok derine inmeyen kökleri yüzeyde yayvan bir görüntü oluşmasına neden olmaktadır.
Ayrıca derin köklere sahip olmamasından dolayı şiddetli rüzgarlara karşı
dayanıksızdırlar.

 Ladin ağaçlarının ortalama yaşama süreleri 400 yıl kadardır. Düzgün gövdeli ve alacalı
renge sahip olan ladin ağacı köknar ağacından daha kullanışlı ve dayanıklı özelliğe
sahiptir. Ülkemizde en çok Doğu Karadeniz bölgesinde görülen bu ağaç türü, dağlık
yerlerin denize bakan kısımlarında yetişmektedir. İnşaat kerestesi elde etmek için
kullanım alanına sahip olan ladin ağacının kerestesi yumuşak yapıya sahiptir. Ayrıca
mobilyacılık sektöründe de ladin ağacının önemli bir kullanım alanı mevcuttur.
Kozalak meyvesi veren ağaç kategorisine giren ladin ağacı (Picea), ormanlarda
yetişen ağaçlar arasındadır. Serin ve ılıman iklimlerde yetişmeye daha elverişlidir
ve nemli toprakları sever. Tüm yıl boyunca yeşil kalan ve iğneli dalları tek tek
sırayla dizilmiş şekildedir. Ülkemizde çokça görülen çam ağaçlarından farklı olarak
daha sivri uçlara sahiptir. Kozalakları rengine göre farklı türlere ayrılmaktadır.
Mobilya ve yapı malzemeleri alanında kullanmak için elverişli bir odun yapısına sahip
olmasından dolayı pek çok sektörde ladin ağacı tercih edilmektedir.Piramit şeklini
andıran görüntüsü ile ormanlara değer katan ladin ağacı, pek çok kullanım alanı ile de
sıkça tercih edilen ağaçlar arasındadır. Kozalakları aşağı doğru sarkmış vaziyette
bulunur ve olgunlaşan kozalaklar bütün halinde düşmektedir. Yetişkin bir ladin ağacı
yaklaşık 35 metreye kadar boy vermektedir. Kerestesi kadar reçinesi de beğenilen ladin
ağacı, düz gövdeye sahiptir. Köknar ağacı ile benzer noktaları bulunsa da, ladin
ağacında salgı kanallarının bulunmaması, en önemli ayırt edici özellikler arasındadır.
Ladin ağacının farklı çeşitlerinden biri olan mavi ladin, rengi ile oldukça ilginç
ağaçlar arasındadır.Kuzey Yarımküre’de yağışlı ve serin iklime sahip olan yerlerde
yetişen ladin ağacı, doğaya ve insan yaşamına katkıları sayesinde, her bitki gibi
oldukça önemli bir ağaçtır. Ülkemizde Doğu Karadeniz’de yetiştiği için doğu ladini
olarak bilinmekte ve bulunduğu yerlerde yaklaşık 40 tür olarak görülmektedir. Mavi
ladin türü görselliği ile diğer ladinlerden ayrılmakta; park ve bahçelere güzel görüntü
vermesinden dolayı süs ağacı olarak buralarda yetiştirilmektedir. Güzel kokulu olması
bulunduğu alanların da hoş kokmasına neden olmaktadır. Kışın yapraklarını dökmemesinden
dolayı, kış aylarında da çevrenin yeşil görünmesine katkı sağlamaktadır. Kağıt ve
selüloz yapımından mobilya ve yapı malzemelerine kadar geniş bir kullanım yelpazesine
sahiptir. Ladin ağacının en belirgin özelliği, ilk yıllarda yavaş büyürken ilerleyen
yıllarda büyüme hızında gözle görülür şekilde artış olmasıdır.

Ladin ağacının 40’a yakın türü bulunmaktadır. Bunlardan bazıları;

Himalaya ladini
Avrupa ladini
Mavi ladin
Kırmızı ladin
Dragon ladini
Sibirya ladini
Kore ladini
Alp ladini
Kanada ladini

Balkan ladini
Meyer ladini
Yushan ladini
Wilson ladini
Kara ladin
Doğu ladini
Salkım ladin şeklindedir.

 Ladin ağacı, ormanlara ve endüstriye olan katkılarının yanı sıra, insan sağlığı
için de son derece faydalı bir ağaçtır. Öksürük tedavisi için yapılan doğal tarifler
içine katılan ladin yaprakları öksürüğün kısa sürede geçmesini sağlamaktadır.
Diş eti çekilmesi gibi ağız içi hastalıkların iyileşmesi ve bağırsak sisteminin
düzenlenmesinde ladin ağacının doğal etkileri oldukça fazladır. Diş eti çekilmesi
hakkında bilgi almak için tıklayın.

 Balgam söktürücü özelliğinin yanı sıra, nezle ve gribin kısa zamanda iyileşmesinde
etkilidir. Ayrıca dizanteri hastalığı için ladin ağacı yararı büyük olan bir şifa
kaynağıdır. Hoş kokulu bir ağaç olmasından dolayı parfümeri sektöründe de kullanılması,
ladinin çok amaçlı bir ağaç olmasına neden olmaktadır.

Yazıyı Beğendiniz mi?

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş

yorum ekle

Kestane Ağacı

Kestane Ağacı

KESTANE AĞACI

 Kestane ağacı, mevsimsel olarak yapraklarını döken ve çalı formuna sahip orman
ağaçlarıdır. Kabuğu çatlaklıdır yaprağının yanında çıkan tomurcukları ve yalancı uç
tomurcukları vardır. Tomurcuklar üst üste binmiş ve üzerileri pul ile örtülmüş
şekildedir. Ağacın yaprakları sarmal şekildedir. Ağacın yaprakları sert dişli ve kılçıklı bir
yapıya sahiptir.

 Tohumları Güney Avrupa ile Güneybatı ve Doğu Asya yaygın olarak tüketilir Güney Avrupa
da yeterli buğday unu bulunmadığı için oradaki halk temel karbonhidrat ihtiyaçlarını
kestaneden sağlarlar. Kestane ağaçları Türkiye de en çok Aydın da yetiştirilir. Aydın
da yetiştirilen kestaneler Bursa’ya ihraç edilerek burada şekerlemeler yapılır.

 Kestane ağacı, Kestane ağaçlarından keresteler de elde edilir. Bu keresteler oldukça
dayanıklıdır Oldukça dayanıklı olduğu için bazı ahşap mobilyalarda kestane ağacından
elde edilen keresteler kullanılır. Kestane ağacından elde edilen kestaneler eski
zamanlardan beri insanların beslenmesinde önemli bir yer tutmuştur. Yapılan araştırmalara
bakıldığında Alp yöresinde yaşayan insanların beslenmelerini kestane ile sağladıkları
görülür. Burada kişi başına düşen kestane miktarı yılda yüz elli kiloya yakındır.
Kestane ağacı doğa da kolaylıkla yetiştirilebilen ağaçlardan biridir tarımsal ilaçlara
ve gübreye gerek duyulmadan yetiştirilir. Organik bir tarım ürünü olması nedeni ile
diyetlerde de kullanılan bir besindir.

Yazıyı Beğendiniz mi?

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş

yorum ekle

Kayın Ağacı

Kayın Ağacı

KAYIN AĞACI 

 Ortalama 700 yıl yaşayabilen, gölgelik ortamları seven kayın, yapraklarını döken bir orman ağacıdır. Ülkemizde genellikle Ege, Karadeniz ve Marmara bölgelerinde görülmektedir. Kayıngiller (Fagaceae) familyasından olan kayın ağaçlarının, yaprakları püskül şeklindedir. Bu ağacın kurutulmuş dal ve yapraklarından, şifa niteliği taşıyan kayın katranı maddesi elde edilmektedir. Dünya genelinde 10 çeşit kayın ağacı türü olduğu bilinmektedir. 

 Kayın ağacı bir başka adı olan akhuş ismi ile bilinen ve Kayıngiller (Fagaceae) familyasından olan bir ağaç türüdür. Nemli topraklarda elverişli bir şekilde büyüme özelliği göstermektedir.

 Kayın ağacı meyveli ve yaprakları püskül şeklinde olan bir ağaçtır. Birçok bölgede yetişebilme özelliğine sahip olsa da; ormanlık alanlar, kumluk ve humuslu topraklar kayın ağacı için ideal toprak yapıları arasındadır.

 Yabani bir ağaç olma özelliğine sahip olan kayın ağacını ülkemizin Erciyes Dağı ve Ağrı Dağı’nın eteklerinde görmek mümkündür. Uzun boylu bir ağaç olmasından dolayı gösterişli bir yapıya sahip olan kayın, özellikle faydaları ile dikkat çeken bir ağaçtır. Kış aylarında yaprak dökme özelliğine sahip olan kayın ağacının yaprakları ve meyvesi sağlık için tam anlamıyla şifa niteliği taşımaktadır. Ayrıca kurutulmuş olan kayın ağacı dal ve yapraklarından kayın katranı elde edilmektedir.Kayın ağacı bilimseladıyla fagus, ülkemizde doğal olarak yetişen bir ağaç türüdür. Ancak Avrupa ülkelerinin fazlasıyla ilgi gösterdiği bir ağaç olması farklı çeşitlerinin de yetiştirilmesine neden olmuştur. Dünya genelinde bilinen 10 çeşit kayın ağacı türünü saymak mümkündür. Bunlar arasında Avrupa kayını, Amerika kayını, Çin kayını gibi kayın ağacı çeşitleri yer almaktadır. Yetiştiği ülkenin ismi verilmiş ağaç aynı zamanda Güney Çin, Japon, Meksika ve Tayvan gibi ülkelerde yetişerek yine bu ülkelerin isimleri ile anılmaktadır.Birçok alanda kullanım alanına sahip olan akhuş ağacı, doğal sağlık reçetesi olarak ve ahşap malzeme olarak kullanılmaktadır.Dünyada sık görülme özelliğine sahip olan kayın ağacı, sonbahar aylarında yapraklarını döken bir ağaçtır. Sık dizildikleri takdirde elverişli bir şekilde yetişebilme kabiliyetine sahip olmaları ideal bir orman ağacı olmalarına neden olmaktadır. Ülkemizin Marmara, Karadeniz ve Ege bölgelerinde görülür. Yaklaşık 700 yıl ömürleri olan kayın ağaçları boy olarak da ömürleri boyunca 40 metreyi bulabilirler. Yapraklarının ve dallarının kullanımı söz konusu olduğunda sağlık için oldukça faydalı olan kayın ağacı, aynı zamanda doğaya saldığı oksijen miktarı ile de pek çok insanın sağlıklı nefes alabilmelerine olanak sağlamaktadır.Kabuklu bir ağaç türü olan kayın ağacının sağlık için pek çok faydası bulunmaktadır. Özellikle kabuklarının kaynatılarak tüketilmesi, bronşit ve astım gibikronik hastalıkları iyi etmeye yetmektedir. Diğer yandan diş ağrısı şikayeti olanlar kayın ağacının yaprak ya da kabuklarından yararlanarak fayda sağlayabilirler. Hastalıkları iyi etmeye yarayan görkemli bu ağaç aynı zamanda kabuk ve yapraklarının kaynatılarak elde edildiği su ile de etkili bir cilt temizliği yapmanızı sağlayacaktır. Uygulanacak olan bu kür aynı zamanda ciltte bulunan leke ve çillerin yok olmasına da etki etmektedir.Kayın ağacının en yaygın şekilde kullanım şekli olan margarin yapımıdır. Bu kullanım şeklinde genellikle Avrupa kayınları tercih edilmektedir. Aynı zamanda kayın katranı adı verilen madde kullanılarak yapılan kreozot; eklem ve romatizma hastalıklarına iyi gelmektedir. Dayanıklı ve sağlam yapısı ile kayın ağacının en çok mobilya ve oyuncak üretiminde kullanıldığı görülmektedir. Doğadaki doğal sistemin korunması ve bozulmaması için kayın ağaçlarına daha çok ilgi gösterilmesi gerekmektedir.Bu sayede etkili bir oksijen kaynağı olan kayın ağaçlarından en verimli şekilde faydalanmış olmak mümkün hale gelebilir. Aksi halde kayın ağaçlarının farklı amaçlar doğrultusunda yok edilmesi doğaya zarar verecektir.

Yazıyı Beğendiniz mi?

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş

yorum ekle

Pergole Nedir?

Pergole Nedir?

PERGOLE NEDİR? NERELERDE KULLANILIR?


Günümüzde pek çok konut sahibi pergole sistemlerini kullanmaktadır. Peki,
pergole nedir?
Pergole kelimesi Latin dilinde saçak anlamında kullanılan “pergule” kelimesinden
gelmektedir. İtalyanca da ise “pergola” yani gölgelik anlamına gelmektedir. Pergole
sistemi ile, yatay, bükümlü ve çatı şeklinde açıklıklar tente ile kapatılma işleminde
kullanılmaktadır. Pergole sistemleri özellikle güneşlik olarak yazları sizi güneşten
korumaktadır. Bunun yanında sistemin açılır kapanır tavanı ve su geçirmez özelliği
sayesindeyağmurlu havalarda sizleri yağmurdan koruyacaktır. İstediğiniz zaman pergole
tente sisteminizin etrafını camla kapatarak tente sisteminizi açılır kapanır duruma
getirebilirsiniz. Böylece kış zamanında pergole tentenizin altında bahçenizde
kalabilirsiniz.

Ahşap Pergole Seçimi Nasıl Yapılır?

Pergole sistemlerinde ahşap pergole seçimi oldukça önemlidir. Öncelikli olarak pergole
da doğru ağacın kullanılması gereklidir. Yanlış ağaç seçimi sistemin uzun soluklu
olmasının önüne geçmektedir. Sistemleri kurarken işin uzmanı olan firmamızdan yardım
alabilirsiniz. Pergole yapımı çok zahmetli, dikkat gerektiren ve önemli bir işlemdir.

Pergole Fiyatlarını Ne Belirler?

Günümüzde pergole fiyatları istenilen işin kalitesine ve işçilik durumuna göre
değişmektedir. Bu sistemde en uygun ağaç türü Karaçam olmaktadır. Duruma göre Rus çamı,
sarı çam, ladin da kullanılabilmektedir. En pahalı ve kaliteli ağaç cinsi olarak tik
ağacı tavsiye edilmektedir. Tik ağacının uzun bir ömrü vardır. Pergole fiyatları
hesaplanırken yapılacak alanı ölçmeniz gerekir.

Yazıyı Beğendiniz mi?

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş

yorum ekle

Neden Emprenye Yapmalıyız?

Neden Emprenye Yapmalıyız?

NEDEN EMPRENYE YAPMALIYIZ?


Tarih boyunca insanların en yaygın olarak kullandığı malzeme ahşap olmuştur.
Sanayinin gelişmesiyle yerini metal ve plastik türevli ürünlere kaptırsa da.
Ahşabın doğallığı, insana ferahlık veren yapısı, mekanik ve fiziksel özellikleri
sebebiyle değerini hiçbir zaman kaybetmemiş. Aksine hep aranan ve akla ilk gelen
malzeme olmuştur.

Bu üstün özellikleri yanı sıra ahşap malzeme doğal bir materyal olduğu için
biyolojik canlılar (mantar, böcek) tarafından kolayca ve hızlı bir şekilde
tahrip edilebilmesi, rutubet ve sıcaklığa bağlı olarak ebatlarını değiştirmesi
ve yanabilen bir malzeme olması sebebiyle dış ortamda kullanılırken çeşitli
koruyucu maddelerle muamele edilmesi gerekmektedir.

Park, bahçe ve yeşil alanlarda ahşap malzeme yoğu olarak kullanılmaktadır.
Belli başlı kullanım alanları çocuk oyun grupları, piknik masaları, kameriye,
pergola, çardak, çit kazıkları, ağaç kazıkları, kütük evler, banklar, oturma grupları,
Kemerler, havuz kenarları ıslak zeminler, eğimli arazilerde teraslama yapımında ve
köprüler gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Orman kaynaklarımız kısıtlı ve orman
türevli ürünler pahalı olduğundan dolayı ürünlerin kullanım ömrünü uzatmak zorundayız.

Ahşap malzemenin daha uzun ömürlü olması için insanoğlu hep arayış içinde olmuştur.
Tarih öncesi kalıntılarda yapılan inceleme ve araştırmalarda ahşap malzemenin ömrünü
uzatabilmek için yapılan en basit uygulama malzemelerin kömürleştirilerek korunmasıdır.
Bu uygulamada toprak altında kalacak ahşap malzeme yakılarak yüzey kısmının kömürleşmesi
sağlanırdı. Ayrıca bitkisel ve hayvansal yağlar da ağaç malzemenin ömrünün uzatılmasında
kullanılmıştır.

Günümüzde ise ahşap malzemelerin daha uzun ömürlü olabilmesi için 2500 yüzün üzerinde
emprenye maddesi vardır. Ahşap malzemeler bu koruyucu kimyasal maddelerle kaplanarak
veya emprenye edilerek uzun yıllar özelliklerinden bir şey kaybetmeden kullanılabilmeleri
sağlanır. Her ağaca emprenye maddesinin nüfuz edilebilmesi aynı değildir. Bu ağacın
permeabilitesi (geçirgenliği) ile ilgili bir şeydir. Ağaçları sert ağaçlar(kayın, meşe,
gürgen vb.) ve yumuşak ağaçlar (ladin, çam, köknar, sedir vb.)
diye iki guruba ayırıyoruz. Emprenye ederek yumuşak ağaçdan elde edilen malzemelerin
fiziksel ve mekanik sel dirençlerini artırıp sert ağaç malzeme yapamayız. Emprenye
ederek ağaç malzemenin fiziksel ve mekanıksel özelliklerini de artıramayız. Hatta bazı
emprenye maddeleri ağaç malzemenin fiziksel ve mekanik sel dirençlerinin azalmasına
sebebiyet verirler.

Kullanılan emprenye maddesi yanmayı geciktirebilmeli ve odun içerisine iyi ve derin bir
şekilde nüfuz edebilmelidir. Odun malzemenin fiziksel ve mekaniksel özelliklerini
azaltmamalı. Böcek ve mantarlar için etkili olmalı. İnsan ve hayvanların sağlığı üzerine
zararlı ve zehirli bir etki yapmamalıdır.

Başlıca emprenye teknikleri; daldırma ve vakum-basınç sistemi olmak üzere ikiye ayrılır.

1.Daldırma yöntemiyle ihtiyacımız ölçüsünde hazırlanmış malzemeler içerisi emprenye madde
si ile dolu havuzun içine atılır. Belirli bir süre beklenilerek emprenye maddesinin
malzemeye nüfuz etmesi sağlanır. Bu yöntemle sadece yüzeysel bir koruma sağlanmış olduğun
dan. Her hangi bir şekilde malzemenin kesilmesi veya vidalamak için delinmesi halinde
eprenyesiz kısımlar ortaya çıkacağı için daldırma yöntemi ile emprenye edilen malzemeler
direk su ile temas eden yerlerde kullanılması önerilmez.

2.Vakum-basınç emprenye sisteminde ise ihtiyaçlar ölçüsünde hazırlanmış ahşap malzemeler
emprenye kazan silindirinin içine konur. Önce vakum uygulanarak ahşabın içindeki hava
boşaltılır. Daha sonra kazanın içi emprenye maddesi ile doldurulur. 12 atü basınç
uygulanarak gerekli emprenye maddesi emdirilene kadar işleme devam edilir. Basınç süresi
tamamlandığında kazan açılarak emprenye maddesi boşaltılır. Son olarak kazan kapatılıp
vakum uygulanarak emprenye maddesinin ahşabın bünyesindeki ve yüzeyindeki fazlası geri
alınır. En sağlıklı sistem budur diyebiliriz. Emprenye maddesi ağacın içlerine kadar
nüfuz ettiğinden ayrıca bir korumaya gerek yoktur.

Ancak açık havaya maruz kalan her hangi bir ahşap ön korumalı olsa bile hava koşullarından
korunmalıdır. Kaliteli bir su itici veya şeffaf boya uygulaması çok faydalı olacaktır.

Yazıyı Beğendiniz mi?

Paylaş
Paylaş
Paylaş
Paylaş

yorum ekle